Tuesday, June 24, 2008

Unaccustomed Earth

Bugünlerde Jhumpa Lahiri'nin Unaccustomed Earth adli kitabini okuyorum.
Lahiri Amerika'da yaşayan Bangladeş asıllı bir kadın yazar. Kitap göçmenlik üzerine öykülerden oluşuyor.Sevgili Evren'in deyişiyle biz de katmerli göçmen olduğumuz için bu tür kitaplar ilgimi çekiyor.
Yazarın çok duru bir yazım tarzı var.Uzun süredir okuduğum en güzel kitaplardan biri diyebilirim.
Kitap,Nathaniel Hawthorne'dan alıntılanmış şu cümleyle başlıyor:

"Human nature will not flourish, any more than a potato, if it planted and replanted, for too long a series of generations, in the same worn-out soil.My children have had other birthplaces, and, so far as their fortunes may be within my control, shall strike their roots into unaccustomed earth."

Yazarla yapılmış bir söyleşi,The Independent
Bir başka söyleşi,The Guardian

Monday, June 23, 2008

Padişah Abdülaziz, dönemin Avrupa kralları tarafından saraylarına davet edilir. Ancak davet ulema arasında sorun yaratır. Osmanlıların egemen olduğu topraklar ‘Dar-ül İslâm’, davet sahibi Avrupalıların yani Hırıstiyanların toprakları ise ‘Dar-ül Harp’ olarak telakki edilmektedir. Dolayısıyla padişah, kendi toprakları dışında Avrupa’ya ayak bastığında savaşmaya mecburdur. Çözüm, kurnazca olduğu kadar endişe vericidir: Padişahın ayakkabılarına özel bir bölüm yapılıp içine toprak yerleştirilir ki, gittiği her yerde düşman toprağına değil İslâm toprağına ayak basmış olsun... Yani bugün de Türkiye’de yapıldığı gibi sorun kökünden halledilmeyip, ilkeler bazında çözüm üretmek yerine pragmatizmin cevalliğiyle idareten yol bulunur!
Gündüz Vassaf,Radikal Kitap,

Tuesday, June 10, 2008

Üç kitap

Son zamanlarda bizim evde çizgi roman okunuyor.Bu resimli kitaplar Defne'nin de çok ilgisini çekiyor!
Bahsetmek istedigim ilk kitap
Art Spiegelman'in Maus'u.

Bir çizgi roman klasiği olarak kabul ediliyor. Art Spigelman,kendi ailesinin tarihi üzerinden Auschwitz olaylarini ve soykırımı anlatıyor.Kesinlikle çok etkileyici bir kitap.
Meraklısına not; Ekşi Sözlük'te yazılanlara bakılırsa Türkçe çevirisi pek parlak değilmiş.



Marjane Satrapi,Fransa'da yaşayan İranlı bir çizer.O da kendi ailesinin tarihi üzerinden İran'ın yakın tarihini konu ediniyor.
Geçen yıl Cannes film festivalinde ödül alan animasyon filminin DVD'si çıktı,sinemalarda da gösterimde.Biz hem DVD'sini izledik,hem kitabı okuduk.Genelde, okuduğum kitapların film versiyonları beni hep hayal kırıklığına uğratır.Bu kez öyle olmadı, filmi de çok sevdim.



Raymond Briggs de İngiltere'nin yakın tarihini anne ve babası üzerinden anlatıyor.Kitap anne ve babanın (Ethel ve Ernest) tanışmasıyla başlıyor.Yakın tarihe dair ilginç detaylardan bahsediyor.Örneğin Ethel ve Ernest evlenip 1930larda mortgage'la ev alıyorlar.İkinci Dünya Savaşı, ilk araba,ilk TV, ilk radyo (wireless diyorlar) ve ilk telefonun yaşattığı heyecan.. Burada yaşadığımız için de sevdik sanırım bu kitabı.